Bu konuda yazı yazmak biraz zor geliyor çünkü çocukluk yıllarında ne olduğunu anlamadığım ama bir türlü de çözüm bulamadığım bir okuma zorluğum vardı. Ben uzun yıllar gözlerimde sorun olduğunu düşünmüştüm, çünkü okurken sadece okuduğum kelimeyi görebiliyor bir sonraki kelimeyi görebilmek için o kelimeye odaklanmam gerekiyordu. Bu da kelime kelime odaklanıp anca o şekilde okumayı ve sonucu olarak da yavaş, kekeleyerek ve bir sonraki kelimeyi tahmin ederek okumayı getiriyordu. İlk defa okuduğunuz bir yazıda bir sonraki kelimeyi tahmin etmek ve bunu da doğru tahmin etmek çok zor. Bu durumda sürekli bir düzeltme ile de karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu da ekstra bir stress ve sıkıntı.

Bizim zamanımızda çoğu hastalığın psikolojik olması gibi disleksi de hastalık sayılmıyordu. Okuma zorluğu var denip geçiliyordu. Benim durumumda ben dersleri anlayan ama konu sınıf önünde sesli okuma olunca çakılıp kalan biriydim. Onun için kimse bunu sorun olarak görmedi. Ben de çözümü başka yerlerde aradım. Mesela sesli okumam gereken bir metin varsa öncesinde içimden 1-2 defa okuyordum sonra aklında kaldığınca kelimeleri tahmin etmek daha kolay oluyordu. Bazı yerlerde kelimelerin altını çizmek veya biraz büyük olarak yeniden yazmak işe yarıyordu.
Burada bir örnek video var. Bir kişi disleksi ise bunların biri veya bir kaçına birden maruz kalabiliyor. Pek de bir çözümü yok benim bildiğim kadarıyla. Farklında olunulduğu durumda buna göre hareket ediliyor veya daha çok alıştırma yapmak gerekiyor.
Disleksi olan insanlar genellikle normal veya üstün zekaya sahiptirler diyor yapay zeka. Ben de öyle olduğuna inanmak istiyorum. Eşsiz bir problem çözme ve yaratıcı düşünme yeteneklerinde artış görülebilir diyor. Yürü be. Genelde böyle cümlelerin sonunda Einstein’da şöyleydi falan eklenir ve hangi örnek varsa hepsinde Einstein kullanılabilir. Neymiş ilk okulda çok tembelmiş, yok balık burcuymuş yok disleksi’ymiş. Yapay zeka Steven Spielberg’den bahsetmiş. Disleksi tanısı konulmuş. Kendisine geçmiş olsun diyelim ve konumuza devam edelim.
Bu video’dan anlatılanlar birebir benim yaşadıklarımı yansıtıyor. Bu sorunların üzerine bir de stress eklenince iyice işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Okuldaki öğretmenler genelde saygılı davranıyorlardı ama biri de çıkıp sende şu sorun olabilir demedi. Muhtemelen onlar da böyle bir sorundan haberdar değildi.
Disleksi olmak Amerika’da çok yaygın birşey ve insanlar bunu çekinmeden söylüyorlar. Bu durumda sesli bir okuma yapılacaksa ben okuyamam diyor ve kenara çekiliyor. Yine disleksi’den kaynaklı sağını solunu karıştırma, harfleri ters yazma, harflerin yerini yanlış yazma gibi sorunlar olabiliyor.
Bu sorunların hiçbiri klavye ile yazarken olmuyor bu arada. Onun için klavye ile yazı yazarken hiç sorun yaşamıyoruz. En azından ben yaşamıyorum. Kitap okuma ve anlama kısmında da bir sorun yok. Belki farkında olmadan yanlış okuduğumuz veya dikkatli okumak için yavaş yavaş okuduğumuz metinler olabilir. Düzelten biri olmadığı için yanlış okuduğunu anlamak zor. Kod okurken de herhangi bir sorun yaşamıyorum çoğu zaman diğer insanlardan daha hızlı kod okuyabiliyorum ve daha önemlisi kodu anlıyorum. Diğer insanlar sadece okuyabiliyor ama anlayan çok az.
Ben not alırken hiçbir zaman düz bir şekilde yazmam. Daha çok bana konuyu hatırlatacak kelimeleri bazısı büyük bazısı küçük, biri sağda bir solda yazarım. Genellikle de kağıda bir daha baktığım zaman hangisini önce hangisini sonra yazdığımı, hangi notun ne anlama geldiğini falan çok kolay hatırlarım. Oturup cümle kurup yazsam bu kadar kolay anlayamam çünkü okumaktansa kelimelere bakıp hatırlamak daha kolay geliyor.
Yine kod yazarken durum farklı. Kodu içinde bazı yerlerde uzun uzun cümlelerle notlar alırım. Nazar değmesin ama yazdığım bir kodu 1-2 sene sonra bile görsem ne düşünerek o kodu yazdığımı hatırlarım. Ama mesela yeni tanıştığım biri adını söylesin ‘Memnun oldum’ derken kişinin adını unuturum ve sonra bütün gece neydi acaba diye düşünürüm. Bu disleksi ile ilgili değil muhtemelen.
Ana konuya geri dönersek disleksi olmak sorun değil. Yeter ki bunun farklında olun ve size ne gibi sorunlar yaşattığını bilin. Disleksi olmak yazılımcı olmak için bir avantaj bile olabilir. Sorunları daha iyi anlamanıza ve yazacağınız kodu yazmadan önce kafanızda canlandırmanıza yardımcı olabilir. Müşteri ihtiyaçlarını hemen anlayıp sonrasında doğru çözümler geliştirmenize yardımcı olabilir. Harfleri görememek başka şeyleri görmenizde yardımcı olabilir.
İnsan sesli bir şekilde okuyamadığı için kendini geri zekalı gibi hissediyor ama bu bir hastalık. Diğer insanlar sesli okumayı herhangi bir efor harcamadan yapabiliyor ve sizde bu sorun olmasaydı siz de aynı şekilde okuyabilecektiniz. Bu sizin suçunuz değil. Geri zekalı hiç değilsiniz muhtemelen diğerlerinden daha iyi bir yere geleceksiniz. İlk defa okuduğunuz bir metni sesli olarak okumak istemiyorsanız bunu söyleyebilirsiniz. Kendiniz geliştirmek için kendi kendinize sesli şekilde okumalar yapabilirsiniz veya benim yaptığım gibi hazırlıklı olup sesli okumanız gereken şeyleri daha öncesinde okuyabilirsiniz.
Üzülmeyin, stress yapmayın, kendinizi yetersiz hissetmeyin ve disleksinin size verdiği güzellikleri keşfetmeye çalışın. Onların sayesinde özellikle yazılım konusunda çok güzel yerlere geleceksiniz. Kendinize iyi bakın…